BİR ASİMİLASYON POLİTİKASI: PATANİLİ MÜSLÜMANLAR
Önceki
Bu yazı, dünyanın birçok yerinde düzenlenen Onur Yürüyüşleri kapsamında dikkat çeken iki ülke olarak; Polonya ve Türkiye üzerine mercek tutulup yaşanılan olayları aktarmayı hedeflemiştir. Cinsiyet eşitliği ve LGBTİ haklarını savunmak amacıyla düzenlenen bu yürüyüşlerde nihai hedef özgürlüklerini savunmak ve aynı zamanda bireylerin seslerini duyurabilmesini sağlamaktır. LGBTİ bireylere nefret söylemi, karşı hareketler ve bu hareketler doğrultusunda yaşanan olumsuz durumlar üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. Bu yazı, Türkiye ve Polonya’da düzenlenen Onur Yürüyüşlerini ve bu yürüyüşlerin sonuçlarını iki ülkeyi karşılaştırarak anlatmayı hedeflemiştir.
Giriş
1960’lı yıllarda ABD’ de eşcinsellik bir hastalık olarak görülmüş, bu bireylerin tedavi olması gerektiği aksi takdirde bulaşıcı olabileceğini düşünüyordu. Bu sebeple eşcinsel bireyleri fişlemiş ve çoğu alanda çalışmalarına olanak verilmeyip özgürlükleri kısıtlanmıştır. Bir araya gelip eğlenmeleri veya dans eden iki kadın veya erkeğin gözaltına alınabilmesi oldukça olağandı. Eşcinsellerin o dönem içerisinde gidebildiği sayılı barlardan birisi olan New York şehrindeki Stonewall Inn, polis baskınlarına kafa tutabilen bir mafya tarafından işletiliyordu. 28 Haziran 1969’da düzenlenen rutin baskında eşcinseller dayanamayıp baskı, zulüm ve ayrımcılığa karşı ayaklanmış kendilerini engellemek isteyen polisleri bara kapatarak 4 gün boyunca sokaklarda çatışmış ve seslerini duyurmak amacıyla eylemler düzenlemişlerdir. LGBTİ mücadelesinin kırılma noktası olan bu gün yüzlerce kişinin yaralanmasına ve gözaltına alınmasına sebep olmuştur. Stonewall Inn, yaşanan olaylardan kısa süre sonra kapanmış, 2016 yılında ise ABD Başkanı Barack Obama tarafından ulusal anıt statüsüne alınmıştır. Dünyanın birçok yerinde bireyler bu yürüyüşler sayesinde farkındalık kazanmış ve seslerini duyurabilmek adına her Haziran ayında yürüyüşler düzenlemişlerdir. Türkiye ve Polonya’da ise bu baskılar ve kısıtlamalardan farklı bir durum olmamıştır. Türkiye’de Onur Haftası ilk kez 1993 yılında “Özgür Cinsellik Haftası” adıyla kutlanmak istenmiş fakat İstanbul Valiliği izin vermemiştir. 1994 yılından itibaren Onur Haftası etkinliklerinde konserler, atölye çalışmaları, film gösterileri ve çeşitli sanat çalışmaları düzenlenmektedir. Onur Yürüyüşü ise 2003’ten bu yana 14 yıldır yapılmış fakat İstanbul Valiliği son 4 yıldır yürüyüşü yasakladığı için izinsiz olarak gerçekleştirilmektedir. Bu benzer durumlar Polonya’da da görülmüş örnek olarak; Polonya’nın ilk trans ve eşcinsel üyeleri 2011 yılında seçilmiş fakat o dönemdeki muhalefet ve yüksek düzey siyasetçiler tarafından nefret söylemlerine maruz bırakılmışlardır. Dikkat çeken nefret odaklarından biri ise eski cumhurbaşkanı Lech Walesa idi.
Her yıl düzenlenen Onur Yürüyüşlerinde LGBTİ bireyler bir yana cinsel yönelimi heteroseksüel olsa bile, özgür yaşamı savunmak ve destek olmak amacıyla aynı tarafta yer alan birçok insan vardır. Asıl amaçları eşcinselliğin normal olduğunu ve bunun hastalık değil bir yönelim biçimi olduğunu anlatmaya çalışmaktır. Fakat günümüzde hala transfobi cinayetleri, ayrımcılık, eksik gözüyle bakılma ve daha birçok hem psikolojik hem de fiziksel zarar maalesef devam ediyor. Türkiye’de ayaklanmaya sebep olan trans kadın Hande Kader cinayeti birçok medya tarafından kamuoyuna yansıtılmayıp ört bas edilmiştir. Bu gibi üzücü durumların son bulması ümidiyle her yıl düzenli olarak Onur Haftası dünyanın birçok yerinde kutlanmaktadır.
1.Türkiye’de Düzenlenen Onur Yürüyüşleri
Türkiye kapsamında gerçekleşen ilk onur yürüyüşü 2003 yılında 30 kişinin katılımıyla haziran ayının son gününde İstanbul’da düzenlenmiştir. Bu sayı her geçen yıl daha da artış göstererek 2011 yılında on bin kişinin katılımıyla Balkanlar’da ve Türkiye’de gerçekleşen en büyük Onur Yürüyüşü olarak kayda geçmiştir. Yürüyüşe katılan binlerce kişinin istekleri şu yöndeydi; anayasaya "cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği" ibarelerinin eklenmesi, seks işçilerinin sendikal haklara sahip olması, Nefret Suçları Yasası’nın çıkarılması.
2011 yılındaki Onur Haftası, on dokuzuncu Onur Yürüyüşü ile sona ermiştir. Daha sonra Şişli’de başlayan olaylar sırasında yürüyüşe katılanların "Eşcinseller susmayacaklar", "Hastanede değil, sokaktayız", "Susma haykır eşcinseller vardır" gibi sloganlarla birlikte "Hatip Dicle onurumuzdur" ve "yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atılarak "Velev ki ibneyim", "Alışın, her yerdeyiz", "Aşk örgütlenmektir", "Anneyim, yanındayım", "Benim çocuğum trans", "Genel ahlaksız", "Anayasada cinsel yönelim" pankartları taşınmıştır. Düzenlenen bu yürüyüşe siyasetten birçok isim de katılım göstermiştir. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ve CHP Milletvekili Melda Onur’un katılımı dikkat çekmiştir. Yürüyüş için yapılan basın açıklamalarında şu ifadelere yer verilmiştir:
"Bugün gaz bombaları arasında yürüyerek buralara geldik. Bizler Lezbiyeniz, Geyiz, Biseksüeliz, Transeksüeliz, Travestiyiz. Bugün bu meydanda binleriz ve dünyadaki milyonlarca kardeşimizle birlikte eşitlik, adalet, özgürlük için güçlenerek mücadele ediyoruz."
“Anayasal eşitlik ilkelerini düzenleyen 10. maddeye ve ayrımcılık karşıtı yasalara ’cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği’ ibarelerinin eklenmesini, seks işçilerinin sendikal haklara sahip olmasını, Nefret Suçları Yasası’nın çıkarılmasını talep ediyoruz.”
Haziran 2015 yılında gerçekleşen on üçüncü yürüyüşte ise durum çok farklıydı. Onlarca kişinin sokakları doldurmasıyla birlikte İstanbul Valiliği bu yürüyüşe izin vermemiştir. Yürüyüşün Ramazan ayına denk gelmesi sebebi öne sürülerek
etkinliklere katılan kişilere biber gazı, tazyikli su ve plastik mermi kullanıldı. Polislerin gösteriye katılanlara homofobik hakaretler ettikleri birçok kişi tarafından da dile getirilmiştir. 2016 yılında da farklı olmaksızın gerçekleştirilmesi planlanan on dördüncü yürüyüş polisler tarafından tekrardan müdahaleye uğramıştır. Bu uygulanan baskılar ve ayrımcılıklar sadece yürüyüşü engellemekle kalmamış zaman içerisinde de LGBTİ bireylere karşı nefret besleyen kişilerin sayısını arttırmıştır.
Her an her yerde şiddete, hakarete maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalan bireyler kendini ifade etmek yerine saklanıp çoğu zaman bu nefretleri hayatlarına son vererek ödemişlerdir. Türkiye’de de translar devlet, bireyler ve kurumlar tarafından sistematik olarak şiddete uğramaktadırlar.(Çakmak, 2013; Freeman, 2012; Kaos GL 2012; 2013; Selek, 2001). Bu duruma bir örnek verebilecek olursak; 2015 yılında düzenlenen Onur Yürüyüşünde geçimini seks işçiliği yaparak kazanan Hande Kader, polis baskısına direnirken çekilen fotoğrafları gündeme oturmuş ve polis şiddeti sırasında olayı görüntüleyen medya muhabirlerine “Çekiyorsunuz, ama yayınlamıyorsunuz! ” diyerek tepkisini dile getirmiştir ve maalesef 2016 yılında nefret cinayeti sonucunda hayatına son verilmiştir.
Bu durumdan yola çıkılarak LGBTİ bireylerin toplumsal dışlanma ve ötekileştirme ile savaşı devam ederken diğer yandan psikolojik olarak yarattığı hasarlara rağmen bu yürüyüşün içinde olup seslerini duyurabilmeleri ve farkındalık yaratabilmeleri oldukça önemlidir.
2016 yılındaki yapılması planlanan Onur Yürüyüşünün Valilik tarafınca iptal edilmesi tamamen yanlış, insanların eşitlik ve özgürlük haklarını hiçe saymaktan başka bir şey değildir.
2015 yılından bu yana Onur Haftası adı altındaki gösteriler geçersiz bahaneler gösterilerek yapılmasına izin verilmiyor.
Bu yıl ki yapılması planlanan farklı illerde ki eş zamanlı yürüyüşler de engellenmiştir. Maçka Parkı’na düzenlenecek yürüyüş için İstanbul Valiliği şöyle bir açıklamada bulunmuştur:
"İl sınırlarımız içerisinde provokatif eylem ve olayların meydana gelebileceği, açık yer toplantısına katılacaklarda dahil olmak üzere halkın huzur ve güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, genel sağlığın ve genel ahlakın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, olası şiddet ve terör olaylarının önlenmesi, provokatif eylem ve olayların yaşanmaması için söz konusu açık yer toplantısının düzenlenmesi Valiliğimizce uygun görülmemiştir."
Valiliğin bu açıklamasına tepki gösteren LGBTİ bireyler, kurumlar ve dernekler pes etmeyeceklerini ve onurlarını koruyacaklarını dile getirdiler.
3. Polonya’da Onur Yürüyüşleri
Polonya’da LGBTİ hareketinin en büyük yönü, 2001’den bu yana Onur Haftası ayının düzenli olarak eşitlik törenleri eşliğinde kutlanmasıdır. 2004 ve 2005 yılında Varşova’da ki yetkili kişiler tarafından düzenlenecek olan yürüyüşler için karşı gösteri olasılığı, dini veya ulusal bayramlara müdahale ve izin eksikliği gibi çeşitli nedenlerle izin verilmemiştir. Bu olaya rağmen 11 Haziran 2005'te yaklaşık olarak 2.500 kişi engellere karşı gelerek yasadışı yürümüştür. Bu yürüyüş esnasında 10 kişi tutuklanmıştır. Yürüyüşlere karşı konulan yasaklar 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafınca dönemin cumhurbaşkanı Lech Kaczynski'nin LGBTİ yürüyüşlerini yasakladığı için ayrımcılık yapmaktan suçlu bulunmuştur. Aynı zamanda geçit töreni için Kaczyński, Varşova’da Onur Yürüyüşü’nün resmi olarak yapılması insanları teşvik edip eşcinsel bir yaşam tarzını benimseyebileceklerin söylemiş ve büyük tepki toplamıştır.
2015 yılında Varşova’da düzenlenen yürüyüşte "Aşk günah değildir”, "Homofobi kalp rahatsızlığına neden olur”, "Hepimiz eşitiz” pankartları açılarak gösteriye katılanların sayısı polis tarafından 13 bin kişi olarak tespit edilmiştir. Etkinliğe katılanların yanında sağcı milliyetçi gruplar yürüyüşe engel olmak istemiş fakat polise buna izin vermeyip müdahale etmişlerdir.
2016 yılında ise Polonya’nın Lubin ve Gdańsk (Danzig) şehirlerinde düzenlenen yürüyüşü protesto olarak yumurtalarla saldırmaya ve yürüyüşü engellemeye çalışanlar polis tarafından engellenerek katılımcıları korumaya çalışmışlardır. Bunun sebebi olarak öngörülen ise ulusal seçim zamanının yaklaşması bu nedenle toplumsal hakların ve özgürlüğün korunduğuna dair örnek davranışlar sergilenmeyi hedeflemek olarak yorumlanmıştır.
2019 yılında Stonewall Inn 50. Yıldönümünde de benzer gösteriler hakimdi. Białystok'taki düzenlenen yürüyüş kapsamında sağcı göstericiler, katılımcılara taş, havai fişek ve şişelerle saldırdı. Sme'ye göre Białystok'taki LGBT gösterisinin şiddetle karşılık bulması beklenmedik bir gelişme değildi; baştan itibaren Kilise temsilcilerinin bu yürüyüşe karşı çıktılarını, iktidardaki PiS hükümetini suçlu bulmuştur. Rzeczpospolita'ya göre ise LGBTİ bireylere karşı yönelen okların fazla sivri olduğundan bahsetmişti. Ne sağcıların ne de onlara yakın medya gruplarının ülkeyi arındırılmış hale getiremeyeceklerini, LGBTİ bireylerin toplumunla bütünleşmiş bir parçası olduğunu ve nasıl ki sağcılar ve PiS sempatizanları var ise onların da olacağını dile getirmiştir.
Bu yıl ki Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan Onur Yürüyüşü yine Varşova’da binlerce kişinin katılımı ve Varşova muhalefet Belediye Başkanı’nın da yürüyüşe eşlik etmesiyle gerçekleşti. Organizatörler, hükümetin LGBTİ karşıtı düzenlenen kampanyaların toplumu yaralı ama daha güçlü bıraktığını dile getirdiler.
SONUÇ
Stonewall Inn döneminden günümüze kadar gelen süreçte yaşanılan durumlar Türkiye ve Polonya açısından da maalesef benzerlik göstermektedir. Onur Yürüyüşlerinin temel amacı eşcinsel bireylerin her zaman var olduğunu ve var olacağını belirtmek ve farkındalık yaratmak bir yana haklarını aramak, şiddet, baskı, ötekileştirilme, homofobik, transfobik saldırıların ve daha birçok olayın önüne geçmek için mücadele vermektedirler.
Polonya ve Türkiye’ de düzenlenen veya düzenlenmesi planlanan yürüyüşler önceliğinde dünyanın daha birçok yerinde her zaman karşı çıkılma, susturulmak istenme ve genellikle aşırı sağcı milliyetçi gruplar veya hükümet tarafından bastırılma çabası içindedirler. Bu durumun yanı sıra tüm dünyada aynı zamanda kutlanan, birçok ülkede de eşcinselliğin (evlilik, çalışma, sosyal hayat…) yasal olduğu ve Onur Haftası’nda düzenlenen etkinliklere her kesimden insanların bir araya gelip kutladığı sahneler de görülmüştür. 2000’lerden bu yana Türkiye’de LGBTİ haklarında gelişme yaşanmasını beklerken her geçen yıl daha da kötüye giderek bireylerin hak arayışını daha da güçlendirmiştir. Yürüyüşe katılanların fişlenmesi, gözaltına alınması ya da darp edilmesi o kadar muhtemeldir ki… Katılımcıların da bunu bilerek ve kabul ederek haklarını, aşklarını ve özgürlüklerini savunmaya çalışmaları oldukça etkileyici ve cesaret göstergesidir. Bu cesaret ve dayanışmaya şahit olan hükümet çoğu zaman bunu sindirememiş polis gücünü her geçen dönem daha da arttırarak LGBTİ bireylere karşı uygulanan gücü ve baskıyı arttırmıştır.
LGBTİ bireylere yönelik önyargılar, toplumun önemli bir kesimini oluşturan LGBTİ bireylerin dernek kurma ve faaliyetlerine devam etme, barışçıl toplantı ve gösteri yapma hürriyeti, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı sonuçlar doğurmakta, kurumsal ve toplumsal şiddet eylemleri doğurmaktadır (Pembe Hayat, 2011: 23-24).
Günümüzde yaşanan dikkate değer konulardan birisi olan İstanbul Sözleşmesi, eşcinsel haklarını, kadın haklarını ve daha birçok önemli konuyu, hak ve özgürlükleri koruma altına almış fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından feshedilmiştir. Bu fesih süresi boyunca yürüyüşler düzenlendi ama değişen maalesef ki bir durum olmamıştır.
Onur Yürüyüşlerinin iki ucu olan Polonya ve Türkiye, her ne kadar birbirinden uzak olsa da homofobi, nefret söylemleri ve devlet baskısıyla aslında birbirine kötü de olsa çok benzemektedirler. Polonya’nın Cumhurbaşkanı Duda’nın LGBTİ hareketi ve düşünceleri için 'Komünizm ideolojisinden daha tehlikeli' demesiyle, Türkiye’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun LGBTİ'lere "sapkın" kelimesini kullanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, LGBTİ'lerin "var olmadığını" dile getirmesi ya da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un , "Biz özgürlük ve hoşgörü gibi kavramların eşcinsellik propagandası için yozlaştırılmasına karşı çıkıyoruz, biz eşcinsellik propagandasına karşı sessiz kalmayacağız" demesi aynı şeylerdir.
Yıllar geçtikçe gelişmeyi teknoloji ya da sanayi ağırlıklı öngördüğümüz için eğitim konusunda geri kalmış durumda olmamız hayli mümkün. Zihinlerin genişlediği, hoşgörünün hakim olduğu, ayrımcılık, ırkçılık, cinsiyetçiliğin son bulduğu ve tüm dünyada barışın hakim sürdüğü bir atmosfer görmek, bütün çabalar sonucunda elde edilecek bir zafer olarak bize geri dönecektir.
Onur Haftamız Her Daim Kutlu Olsun!
Nazlıcan Keskin
Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Haziran Ayı Stajyeri
KAYNAKÇA
ÇETİNBAŞ, T., D TEZİ, P. H., & YANIKKAYA, D. B. CİNSİYET KİMLİĞİ AYRIMCILIĞI VE ANA AKIM MEDYADA GÖRÜNMEZLİK: TRANSGENDER ÖLÜMLERİ (İNTİHARLARI, CİNAYETLERİ).
DİLTEMİZ MOL, M. Y., & KARAASLAN ŞANLI, H. T. D. (2016). LGBTİ hareketinin hak ve temsil mücadelesi ve siyasal iletişim faaliyetleri.
GL, K., & Vakfı, A. T. (2016). Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Temelli İnsan Hakları İzleme Ara Raporu (2016).
GL, K. (2018). Türkiye'de Gerçekleşen Homofobi ve Transfobi Temelli Nefret Suçları Raporu.
KAYIR ÖZTUNALI, G. (2015). Sosyolojik değerlendirme: LGBT bireyler açısından cinsiyet kimlikleri meselesi. Eğitim Bilim Toplum, 13(51), 73-97.
Kimliği, C., Derneği, C. Y. Ç., Bor, G., Yamaner, P., & Demir, H. (2020). Türkiye’de LGBTİ+ Hakları için Deneyimler, İçgörüler, Sonraki Adımlar Stratejik Davalama.
LEVENT, R. (2020). YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER İLE MERKEZ SAĞ İKTİDARLAR ARASINDAKİ İLİŞKİ. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (39), 211-227.
Öz, Y. (2019). LGBTİ+'ların İnsan Hakları 2018 Yılı Raporu.
ŞAHİN, M. (2020). Dünyada Toplumsal Cinsiyet Karşıtı (Anti-Gender) Hareketler. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 22(3), 654-670.
Yılmaz, G . (2020). TÜRKİYE’NİN AVRUPALILAŞMASI VE LGBTI HAKLARI . Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi , 19 (1) , 301-325 . DOI: 10.32450/aacd.771089
YILDIZ, S. “PEMBE TURİZM” ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 5(7), 58-74.
Yılmaz, V., & Demirbaş, H. B. (2015). TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NDE LEZBİYEN, GEY, BİSEKSÜEL VE TRANS (LGBT) HAKLARI GÜNDEMİNİN ORTAYA ÇIKIŞI VE GELİŞİMİ: 2008-2014. Alternative Politics/Alternatif Politika, 7(2).
Yüksel-Kaptanoğlu, İ. (2020). Kadınlara Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Haritalama ve İzleme Çalışması 2017-2020 Güncellemesi
BBC NEWS/ TÜRKÇE “LGBT: İktidarın LGBTİ+ karşıtı söyleminin arkasında ne var?’’. Erişim: 6 Mart 2021. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-56292769
BBC NEWS/ TÜRKÇE “LGBTİ+ bireyler hükümetin yıllar içinde dönüşen politikalarından endişeli: 'Artık beni koruyacak bir devlet yok’’. Erişim: 19 Mart 2021. https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-56445877
Bianet “Polonya’da LGBTİ+’lar artan saldırılar kıskacında’’. Erişim: 29 Ağustos 2020. https://m.bianet.org/bianet/toplumsal-cinsiyet/229825-polonya-da-lgbti-lar-artan-saldirilar-kiskacinda
DW “Polonya'da LGBT hakları yürüyüşü’’. Erişim: 4 Haziran 2017. https://www.dw.com/tr/polonyada-lgbt-haklar%C4%B1-y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F%C3%BC/a-39111889
Euro/Topics “Polonya: Białystok'ta Onur Yürüyüşü'ne saldırı’’. Erişim: 30 Temmuz 2019. https://www.eurotopics.net/tr/223943/polonya-biaystok-ta-onur-yuerueyuesue-ne-saldiri#
Euro/Topics “Stonewall'un 50. yılı: Onur Günü'nün kökeni’’. Erişim: 02 Temmuz 2019. https://www.eurotopics.net/tr/222616/stonewall-un-50-yili-onur-guenue-nuen-koekeni
Evrensel “İstanbul'da Onur Yürüyüşü için yapılan başvuruya valilikten ret’’. Erişim: 24 Haziran 2021. https://www.evrensel.net/haber/436367/istanbulda-onur-yuruyusu-icin-yapilan-basvuruya-valilikten-ret
Gzone “POLONYA’DAKİ LGBT ONUR YÜRÜYÜŞÜNE HOMOFOBİK SALDIRI’’. Erişim: 22 Mayıs 2016. http://gzone.com.tr/polonyadaki-lgbt-onur-yuruyusune-homofobik-saldiri/
Human Rights Watch “Polonya Polisi LGBT Karşıtı Baskılar Arasında Onur Yürüyüşünü Korudu’’. Erişim: 1 Ekim 2019. https://www.hrw.org/news/2019/10/01/polish-police-protect-pride-march-amid-anti-lgbt-crackdown
KAOS GL “Eşitlik Yürüyüşü'nde 3 bin gösterici’’. Erişim: 12 Haziran 2006. https://kaosgl.org/haber/esitlik-yuruyusunde-3-bin-gosterici
TÜRKİYE LGBTİ BİRLİĞİ “Onur Yürüyüşü Yasaklandı!’’. Erişim: 18 Haziran 2016. https://lgbti.org/onur-yuruyusu-yasaklandi/
Yeni Şafak “Polonya Cumhurbaşkanı Duda: LGBT hareketinin fikirleri Komünizm ideolojisinden daha tehlikeli’’. Erişim: 14 Haziran 2020. https://www.yenisafak.com/dunya/polonya-cumhurbaskani-duda-lgbt-hareketinin-fikirleri-komunizm-ideolojisinden-daha-tehlikeli-3544811
Web Archive/ Poland.pl “Polonyalı eşcinsel aktivistler insan hakları davasını kazandı’’. Erişim: 8 Mayıs 2007. https://web.archive.org/web/20120206141723/http://www.poland.pl/news/article%2CPolish_gay_activists_win_human_rights_case%2Cid%2C273489.htm
Web Archive/ KAOS GL “19. LGBTT Onur Haftası, Onur Yürüyüşü ile Sona Erdi’’. Erişim: 27 Haziran 2011. https://web.archive.org/web/20160305212857/http://kaosgl.com/sayfa.php?id=9064
Wikipedia “İstanbul Onur Yürüyüşü’’. Erişim: 28 Haziran 2021. https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul_Onur_Y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F%C3%BC
Wikipedia “Polonya'da LGBT hakları’’. Erişim: 8 Mart 2021. https://tr.wikipedia.org/wiki/Polonya%27da_LGBT_haklar%C4%B1
© Copyright 2024 TUİÇ Akademi - WebTech Bilişim tarafından sevgi ile geliştirildi.
YORUMLAR