GÜVENLİKLEŞTİRME TEORİSİ PERSPEKTİFİNDEN RUS DIŞ POLİTİKASI
Önceki
Tıpkı diğer İslam coğrafyaları gibi, Güney Asya’da kendi halinde, küçükçe bir bölge olan Patani’nin bir İslam coğrafyası olarak bu nefretten nasibini nasıl aldığı sorgusu eşliğinde, yaşadıkları topraklarda yalnızca farklı bir görüşü benimseyen bir azınlık olmalarından ötürü Tayland Krallığı’nca yapılan etnik ayrımcılık ve asimilasyon politikaları bu araştırmanın ana konusu olarak belirlenmiştir. Geçmişten günümüze süre gelen ve hala güncelliğini koruyan bir sorun olarak detaylıca irdelenmiştir. Diplomasi Çalışmaları Stajyeri- Saadet Kara`nın kaleminden...
BİR ASİMİLASYON POLİTİKASI: PATANİLİ MÜSLÜMANLAR
Özet
İslamofobi algısı doğrultusunda Tayland’ın güneyinde yer alan Patani Bölgesi’ndeki Müslümanların, bağlı oldukları Tayland Krallığı tarafınca maruz bırakıldıkları söz konusu bir asimilasyon çalışması mevcuttur. Bu araştırma yazısında 1909’ların ardından Budist Tayland Krallığı’nın Müslüman Malay kökenli Patanilere yönelik şiddet perspektifli asimilasyon politikalarına değinilmiştir.
Tıpkı diğer İslam coğrafyaları gibi, Güney Asya’da kendi halinde, küçükçe bir bölge olan Patani’nin bir İslam coğrafyası olarak bu nefretten nasibini nasıl aldığı sorgusu eşliğinde, yaşadıkları topraklarda yalnızca farklı bir görüşü benimseyen bir azınlık olmalarından ötürü Tayland Krallığı’nca yapılan etnik ayrımcılık ve asimilasyon politikaları bu araştırmanın ana konusu olarak belirlenmiştir. Geçmişten günümüze süre gelen ve hala güncelliğini koruyan bir sorun olarak detaylıca irdelenmiştir.
Abstract
In line with the perception of Islamophobia, there is an assimilation study in which Muslims in the Pattani Region, located in the south of Thailand, are exposed by the Kingdom of Thailand to which they are affiliated. After the 1909s, the assimilation policies of the Buddhist Kingdom of Thailand with the perspective of violence against the Muslim Malay Pattani were mentioned. With the question of how Pattani, a small region in South Asia, was affected by this hate as an Islamic geography like other Islamic geographies, simply because they are a minority who adopt a different view of the land they live in ethnic discrimination and assimilation policies made by the Kingdom of Thailand have been determined as the main subject of this research.
Giriş
Patani Bölgesi 3 milyona yakın nüfusuyla, Patanili Malay kökenli Müslümanların çoğunlukla yaşadığı bir bölge olarak bilinmektedir. Bu bölge Tayland’ın güneyinde yer almaktadır ve aynı zamanda Malezya’nın kuzey sınırına da epeyce yakın bir bölgedir. Ülke genelindeyse farklı bölgelerde olmak üzere 5 milyonu aşkın Müslüman nüfusun varlığı kabul edilmektedir. Zamanında Yemen kökenli Müslüman tüccarlar aracılığıyla bölgeye İslamiyetin geldiği öngörülmektedir. Patanilerin büyük bir çoğunluğunun Müslüman oluşu da buradan kaynaklanmaktadır. 15. yüzyılda Budist olan krallık, İslamiyet’i kabul ederek Müslüman bir bölge haline bürünmüştür. Langasuka Krallığı, Müslüman krallıkların kurulmaya başlanmasıyla birlikte bölgede kurulan en eski krallık olarak bilinmektedir.
Bölgede büyük bir nüfusu Malay kökenli Müslümanlar oluştursa da günümüzde Patani’de yaşayan Tay, Çinli, Hint, İranlı ve Arap Müslümanlarda mevcuttur. Patani’nin Tayland’ın güneyinde yer aldığını ve aynı zamanda Müslüman nüfusu %60’dan fazla olan Malezya ile komşu olduğunu söylemiştik ama aslında sorunun bir kısmının çıkış noktasında da bu komşuluk yatmaktadır.
Patanili Müslümanlar bağlı oldukları ülke olan Tayland’ın yaklaşık %10 gibi bir nüfusunu oluşturmaktadırlar. Turizm bölgede ölü sayıldığından ötürü, halk tarım ve balıkçılığa yönelmeyi tercih etmiştir. Bölgenin tarıma elverişli olması ve sahil kesiminde bulunması hasebiyle de Patanilerin büyük bir kısmı çiftçilik ve balıkçılık ile kazançlarını sağlamaktadırlar. Hatta Tayland’da pirincin %30’luk gibi hatırı sayılır bir kısmı, Patanili Müslümanlar tarafından üretilmektedir.
1-Patani’deki Malay Kökenli Müslümanların Maruz Kaldığı Asimilasyon Politikaları
1786’lı yıllara kadar bir krallık olarak kabul edilen Patani, o tarihten sonra bölgede yıldızlarını bir türlü barıştıramadığı Budist Ayuthaya Krallığı’na, yani bugünkü Tayland’a karşı mağlup olarak Tay kökenli bu krallığın buyruğu altına girmek durumunda kalmıştır. Bu durum endişe verici olaylar silsilesinin başlangıcı olmuştur. Zira ilerleyen süreç Patanili Müslümanların üzerinde kurulmaya çalışılan hakimiyet ve aynı zamanda şiddet eşliğinde asimilasyon politikası şeklinde vücut bulmuştur. Ancak bu yaşanılanlar Patani halkının daha da sıkı İslam’a kenetlenmesi ile sonuçlanmıştır.
19. Yüzyılla birlikte Tayland’da sömürge döneminden nasibini alan devletler arasında yerini almış ve İngiltere tarafından sömürüye maruz kalmıştır. Hakeza Patani ve komşusu Malezya için de olaylar benzer seyretmiştir. Onlarda İngiltere’nin sömürüsünden nasiplerini almıştır. Bu da Patanili Müslümanların Budistlerle süre gelen çatışmasına şiddetli bir ivme kazandırmasına sebebiyet vermiştir. Budistlerle işbirliği içerisinde olan İngilizlerin Patanili Müslümanları bir tehdit unsuru olarak görmesi doğrultusunda olaylar tarihteki şekline bürünmüştür. Tehdit olarak algılanmalarındaki asıl sebep ise İslami bilincin Patani’de gün yüzüne çıkması ve pek tabii bu durumun İngiltere’nin bir diğer sömürgesi olan Malezya’daki hakimiyetine halel getirebilme ihtimalinden ötürüdür. İngiltere bu verimli toprakları dilediğince sömürebilmek istemiş, kısaca ülkesindeki güneşi hiç batırmak istememiştir. Bunlardan kaynaklıdır ki Patanili Müslümanların seslerine hiç kulak vermeden yalnızca bastırmaya odaklanmışlardır. Tüm bunların sonucunda Anglo-Siyam adında bir antlaşma çerçevesinde resmi bir sınır çizilmiş ve Patanili Malay Müslümanlar ile Malez Müslümanların bağları derinlemesine kesilmiştir. Patanilerin kaderi Budist Tayların ellerine terk edilmiştir. İslami eğitim ve Malayca konuşmak yasaklanmış, aksi bir durum ile karşılaşıldığında ise Tayland Krallığı şiddet ile sorun çözümü yoluna başvurmuştur. Yine ve her zaman olduğu gibi başat güçler kendi çıkarlarını öncelemiş, insan hakları kavramını literatürlerinde yok saymışlardır.Tüm üçüncü dünya ülkelerinde uygulanan eş bir politika ile iki etnik grup birbirine düşürülmüş, farklı din ve görüşlere mensup iki ırk, birbirlerinden güçlüce bir nefrete sürüklendirilmiştir.
Çoğunluk nüfusu oluşturan Taylar, 1909’da Malay kökenli Pataniler üzerindeki asimilasyon çalışmalarının şiddet seviyesini artırmışlardır. Nedeniyse Tayland hükümeti tarafınca oluşturulan, topraklarındaki azınlıkları yok etmeyi amaçladıkları reform hareketidir. İnsanoğlunun bir türlü farklılıkları zenginlik olarak algılamayı beceremeyişi oldukça ironiktir. Ne acıdır ki bu bilinçsizlik Tayland Krallığı’nı hedeflerine koşar adımlarla ilerlemeye itmiştir. Fakat umduklarından epey farklı seyretmiştir olaylar. Zira Patanili Müslümanlar güçlü bir direnç göstermiş ve asimilasyonu reddetmişlerdir. Üzerlerine oynanan reformları geri çevirebilmek adına çeşitli topluluklar oluşturarak kenetlenmeyi ve bir olmayı seçmişlerdir.
Bu topluluklardan en önde gelen üçü şunlardır; Patani Birleşik Kurtuluş Teşkilâtı, Millî İnkılâp Cephesi ve Patani Millî Kurtuluş Cephesi. 1950’lerden sonra komünizmin yaygınlaşması sonucu iyice şiddetlenen baskı nihai olarak komünizmin etkisini yitirmesi sürecine dek halka büyük güçlükler yaşatmıştır. Komünizmin etkisinin azalmasıyla birlikte hükümette Patanili Müslümanların yakasından ellerini bir miktarda olsa çekmiştir. Hatta ve hatta Krallık, tahrip olan camilerin inşası, Patanili Müslümanlar için yeni okullar ve iş imkanları gibi ekonomik iyileştirmeler sunduğu vaadlerle gelmiştir. Ancak bu vaadlerle bölge her ne kadar biraz rahatlamış, derin bir nefes almaya yeltenmiş olsa da maalesef ki zaman ilaç olmayı başaramamış, 2004’te kabuk tutmaya başlayan yara tekrar açılmıştır.
Taleplerinin karşılanmaması doğrultusunda protesto gösterilerinde bulunan Patanili Müslümanların üzerine Tay askerlerince ateş açılmış ve bunun sonucunda çok sayıda insan yaşamını yitirmiştir. Olaylara güçlü bir biçimde tavır koymaya çalışan Pataniler ise gözaltına alınmıştır. Ve aynı yıl Krue Se Camisi'nde Müslüman sivillerin üzerine askerler ateş açmıştır. Bu eylemin sonucunda 32 Patanili Müslüman şehit olmuştur. Bu caminin hikayesinden biraz bahsetmek istiyorum. Zira hikayesinin oldukça etkileyici olduğu kanısındayım. Çinli Budist bir rahip olan Limto Kiem'in misyonerlik faaliyetleri doğrultusunda tam 4 asır önce geldiği Patani’de, ölen köpeğinin ardından derin bir üzüntü yaşarken, Müslüman Patanilerin ise ölülerinin ardından dik ve metanetli bir duruş sergiliyor olmalarında epeyce büyülenen Limto Kiem İslamiyet’ten etkilenip Müslüman olması sonucunda daha öncesinde Budist tapınağı yapmak amacıyla satın aldığı araziyi, günümüzde hala varlığını sürdüren Krue Se isimli cami için adıyor. Limto Kiem sırtında tek tek taşıdığı taşlarla inşa ediyor camiyi. Tüm duvarlarını samimiyetiyle örüyor. Sırrı burada saklı olsa gerek ki, cami yüzyıllar boyunca heybetini koruyor. Ve gelin görün ki, yüzyıllar boyunca sarsılmayan koca heybetli camiyi Taylandlı askerler katliamla sarsıyorlar. Tam 32 kişi o camide yaşamını yitiriyor. Yaşanılanların ardından cami direnişin bir sembolü haline gelmiştir. İşte bu silahlı saldırılar sonucu bölge yeniden kanamaya başlamıştır.
Bir senenin ardından 2005’te barışı sağlama girişimleri başlatılmaya çalışılmış olsa dahi Tayland’da 2006 yılında patlak veren siyasi darbe girişiminin ardından hükümetteki belirsizlikler nedeniyle barış yine sinelerde ukte kalmıştır. 2013’te tekrar bir resmi girişimde bulunulsa da darbelerden bir türlü kurtulamayan Tayland, bir sonraki sene yine ve yeniden askeri bir darbe ile karşı karşıya kalmıştır. Sonuç alınamayan bir önceki girişimin ardından bu kez ise Malezya aracılığıyla 2015’te yeniden resmi bir görüşmeye gidilmiştir. Ancak görüşmede elle tutulur bir gelişme kaydedilememiştir.
Peki “Patanilerin Tay hükümetinden talep ettikleri şeyler nelerdi?”
Talepleri yalnızca;
• Tayland Hükümeti ve Patani Müslümanları arasında sonuç almaya yönelik ciddi bir diyalog kurulması
• Malezya’nın arabuluculuğunun devam etmesi
• Patani halkının dil, din ve kültürel haklar konusundaki özgürlüğünün tanınması; bölgenin idaresinde Patanilere öncelik verilmesi
• Patani’de uygulanan olağanüstü halin sonlandırılması, yatırımların önündeki engellerin kaldırılması ve bölgenin ekonomik olarak desteklenmesi
• Patani’nin ekonomik kalkınması için Tayland hükümetinin bölgeye yatırımlar yapması
• Uluslararası kalkınma ajansları ve yardım kuruluşlarının Patani’deki kalkınma ve insani yardım çalışmalarının kolaylaştırılması
• Siyasi tutukluların serbest bırakılmasıydı. (2020, İNSAMER)
2004’ten bu yana bölgede 10 bini aşkın kişi hayatını kaybetmiştir bununla birlikte çok daha fazla Müslüman yara almıştır.
Sonuç
Bugün güncel olarak halen Patanili Malay Müslümanlar, dilleri olan Malayca eğitimi çok yüzeysel bir şekilde alabilmektedirler. Ayrıca nüfusun %80 gibi hatırı sayılır büyük bir kısmının Müslüman olmasına karşın Patanili Müslümanların oy kullanma, seçme ve seçilme gibi haklardan yararlanabilmeleri söz konusu dahi değildir. Bölgenin yönetimi Tayland’ın atadığı Budist valiler tarafından yapılmaktadır. Üzücü ki, Patani sorunu geçmişten günümüze süregelen çözüme kavuşturulamamış uluslarararasi bir sorun olarak varlığını halen sürdürmektedir.
KAYNAKÇA
SÖYLEMEZ, M. (2017), Mahfuzat: Müslümanların Gazi Coğrafyası: Patani, Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi, 3(2), 201-220.
Tayland, İNSAMER, İHH İNSANİ VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ, https://insamer.com/tr/tayland_2087.html, (27.05.2021/13:00)
Tekcan, A. (2012 Ekim 24), Uzak Doğu'nun kanayan yarası: Patani, ANADOLU AJANSI. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/uzak-dogunun-kanayan-yarasi-patani/315445, (27.05.2021/13:00)
(2014 Ekim 7), Müslüman Patani'lerin dramı, TRT HABER. https://www.trthaber.com/haber/dunya/musluman-patanilerin-drami-146913.html, (27.05.2021/13:00)
(2020 Ekim 13), Patani Müslümanları, İNSAMER, İHH İNSANİ VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ, https://insamer.com/tr/patani-muslumanlari_3391.html, (27.05.2021/13:00)
Pattani ili, WİKİPEDİ, https://tr.wikipedia.org/wiki/Pattani_ili, (28.05.2021/15:00)
Diplomasi Çalışmaları Mayıs Ayı Stajyeri- Saadet Kara
© Copyright 2024 TUİÇ Akademi - WebTech Bilişim tarafından sevgi ile geliştirildi.
YORUMLAR